20 Haziran 2009 Cumartesi

Wimbledon 2009

Geleneksellik, kraliçe, yağmurlar ve futbolun beşiğinin en prestijli spor olayı Wimbledon... 1868 yılına dayanan tarihi ile en eski spor organizasyonlarından biri ve tenisin en önemli turnuvası 2009 versiyonunun startı için son iki günü sayıyor artık.
Geçen yıl belki tarihin gördüğü en güzel finallerden birini izlemiştik All England Clup'da, bu yıl maalesef rövanşını göremeyeceğiz. Dünya 1 numarası Rafael Nadal bu yıl turnuvada olamayacak çünkü. Dizlerinde uzun süredir devam eden rahatsızlık ciddi anlamda dinlenme gerektirdiği için bu kararı aldığını açıkladı Nadal. Dün ve daha önceki gün Hewitt ve Wawrinka ile birer test maçı yapan Rafa iki maçı da kaybetmişti, Wawrinka ile oynadığı maçtan sonra "tenis oynayabiliyorum, dizlerim berbat durumda değil ama Wimbledon için %100 olmanız gerekiyor ve ben o derece hazır değilim" diyerek çekilmesinin gerekçesini açıklamış oldu. Son şampiyon için gerçekten üzücü bir durum tekrardan burada olamamak, fakat söylendiğine göre kronik olmayan diz rahatsızlığı için dinlenmesi tamamen iyileşmesi yolunda ciddi bir adım olacak. Mental ve fizik olarak toparlanmışi bir Nadal'ın Amerika Açık şampiyonluğu ve kariyer Grand Slam'i için müthiş bir geri dönüş yapması olasılığı çok yüksek...
Tabii bu durum hoş olmasa da mantık olarak Federer'in işine yaradı demek yanlış olmaz. Fedex turnuvayı şampiyon kapattığı takdirde 1 numaraya geri dönecek! Bu ihtimali turnuva değerlendirmesiyle birlikte yapalım.

Tek ErkeklerTek erkekler ana tablosu Nadal'ın ayrılmasıyla biraz şekil değiştirdi. Uzun yıllardır bir tarafta Rafa'yı diğerinde Fedex'i görmeye öyle alışmıştık ki Del Potro yukarı tarafın başına yerleşince garip geldi doğrusu.Buna göre Del Potro ve Roddick'in bulunduğu ilk çeyrekten başlayalım değerlendirmemize, Arjantinli müthiş yetenek Fransa'da çok güzel bir performans sergiledi hatta neredeyse Federer'i de geçip finale kalacaktı. Servis oyunlarındaki üstünlüğünü çim kortta çok daha fazla hissettireceğine inanıyorum, rakipleri Ferrer, Stepanek, Hewitt gibi isimler olsa da çeyrek finale kadar zorlanmadan gider ve rakibi bekler.

Rakibi olmak için en şanslı isim kuşkusuz Andy Roddick fakat Roddick'i bekleyen isimler hiç de kolay değil. İlk turda eşleştiği Chardy çok ciddi bir rakip, ikinci turda ise muhtemelen wonder kid Grigor Dimitrov ile eşleşecek. Dimitrov'un kariyerindeki ilk Grand Slam bu, yeteneği ve oyunu ortada ama tecrübe edinmesi gerekli Roddick gibi bir ismi geçebilmesi için. Yine de Roddick'in bu maçı kolay kopartabileceğini düşünmüyorum. Davydenko ve Berdych diğer önemli isimler bu bölümde ama ben Roddick- Del Potro Çeyrek finali öngörüyorum bu bölüm için.

Bir alt tarafın patronları ise Murray ve Simon. Öncelikle Murray'ın kurasının çok kolay olmadığını söylemeliyim. İkinci turda Gulbis, dördüncü turda Safin muhtemel rakipleri.Fakat evinde oynadığı Nadalsız bu turnuvada en azından final oynamak en büyük hedefi kendisinin. Ben Murray'ın zor-kolay rakip ayırmadan çeyrek finale, hatta yarı finale ulaşacağını düşünüyorum.
Simon ise sanki oyununa paralel olarak zorlanmasın diye bu rakiplerle eşleşmiş gibi. Zorlanabileceği bir isim kağıt üzerinde yok ama Youzhny ve özellikle Arjantinli Leonardo Mayer'den sürpriz bekliyorum.

Bir alt çeyrekte Nadal sayesinde tepeye çıkan Blake ve Djokovic var. Djoko hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor aslında. Geçmiş dönemlerdeki etkili oyunu maalesef yok. Fakat yine de zorlanmadan çeyrek final görür kanısındayım. Yukarıda ise durum biraz karışık. Blake için çok kolay bir turnuva olmayacak. Cilic gibi önemli bir isim alt taraftan geliyor ve muhtemel 4. tur eşleşmesinde rakibi olacak. Bu bölümde ilk turda oynanacak Querrey-Ljubicic maçı da servis savaşı halinde uzun bir maç olacaktır. Bu bölümde çeyrek final adaylarım Hırvatistan-Sırbistan derbisi: Cilic-Djokovic
Ve geliyoruz Federer-Verdasco başlıklı son bölüme. Ekselansları yine çok kolay olmayan bir kura ile karşı karşıya, Kohlschreiber, toprak orijinli olsalar da Monaco-Almagro en önemlisi de Roland Garros starı Soderling... Fakat Fedex'in zorlanmadan çeyrek finale gideceğinden şüphem yok!
Üst tarafta ise Verdasco-Tsonga muhtemel dördüncü turundan, bence galip çıkacak olan Tsonga olur ve Federer ile eşleşir...Erkekler ana tablosu bu yıl 1 numarasızlıktan sebep öksüz kaldı. Fakat bu turnuvanın renkiz geçeceği anlamına elbette gelmemeli...

Tek Bayanlar;


Bayanlar ana tablosu son dokuz yılın yedisine damga vuran Williams kardeşleri yine ayrı köşelere atmış. Bu durum en sevdikleri zeminde iki kardeşi yine finalde buluşturur mu? sorusunu heme akıllara getiriyor... İnceleyelim;

En üst çeyrekte Dünya 1 numarası Safina ve bu sıralar ezeli rekabet halinde oldukları Kuznetsova var. Safina'nın Mauresmo ve Pennetta'ya rağmen çeyrek final yolunda çok zorlanacağını sanmıyorum. Sveta ise çok daha zor isimlerle karşılaşacak. Çimdeki ilk denemesinde Wozniak'a 6-0, 6-3 yenilerek kısa bir zaman önce Grand Slam kazanmış bir oyunucya asla yakışmayacak sonuç aldı. İstikrar istikrar diye yırtındığımız konu bu sanırım. Bu sebeple çeyrek final için ciddi dikenlerin arasından geçmesi gerekecek Chakvetadze-Lisicki galibi ilk ciddi rakibi olacaktır, fakat muhtemel dördüncü tur rakibi Carolina Woniacki'yi ben geçemeyeceğini düşünüyorum. Çeyrek final adaylarım, Wozniacki-Safina.
Bir alt çeyrekte, Venus ve Jankovic bulunuyor. Venus'ün Wimbledon performansı ortada, dolayısıyla çeyrek final için en güçlü aday. Stosur ve Dokic'in de aynı bölümde olduğunu hatırlatıp Avustralyalılar adına şanssız bir kura olduğunu belirtelim, zira ilk turu geçerlerse birbirleriyle eşleşecekler. 4. turda ise Ana Ivanovic Venus'un rakibi olacak ama artık üst düzey oyuncu olabilme yetisini yavaş yavaş kaybeden Ana'nın bu eşleşmeden çıkması çok zor. Alt tarafda bulunan Jankovic'in mevcut formu çok düşündürücü, sırt sakatlığından mı yoksa başka sebepten mi bilemiyorum ama gittikçe aşağılara doğru ilerliyor. Radwanska 4. tur rakibi olacak ve bence en zor eşleşmelerden biri... Burada Amerikalı Glatch, Benesova ve Shevedova'ya da dikkat çekmek istiyorum. Bu arada Wimbledon resmi sitesi oturmuş saymış ve ismi "ova" ile biten 20 tane, "eva" ile biten 7 tane oyuncu olduğunu saptamış ve de eklemiş; Doğu Avrupa egemenliği!
Bir alt çeyrek ise bayanlar ana tablosunun en karışık bölümü, Dementieva ve Zvonareva'nın altında sıralanan isimlerin hepsi birbirinden zorlu. Henüz formu hakkında hiç bilgi sahibi olamadığımız Zvonareva'nın, eğer turnuvadan çekilmezsse Bartoli, bir başka wonder kid de Brito, son turnuvada harika oynayan Wozniak gibi rakipleri var. Eğer kendi oyununu oynayacak seviyeye geldiyse zorlanmayacaktır ancak bundan hiç emin değiliz... Dementieva ise tam anlamıyla looser bir oyuncu olduğunu ıspatlamak istercesine kötü performanslar çıkartıyor, böyle bir dönemde çektiği kura da hiç iç açıcı değil maalesef. Cibulkova, Urszla Radwanska,
Wickmayer, Dushevina ve Kleybanova gerçekten sert rakipler, ne diyelim Allah kolaylık versin!
Son çeyrek ise bir üsttekini aratmayacak kadar renkli, Azarenka ve Serena burada başı çekiyorlar. Fakat altlarındaki rakipler en az kendileri kadar iyi. Azarenka'nın bölümüyle başlarsak Vika'nın Sharapova ile muhtemel bir 4. tur karşılaşması olacağını görüyoruz. Ki Sharapova'nın kanadında olmak tüm seri başı oyuncular için korkulu rüya idi, erkenden kendisiyle eşleşebilecek olmaktan sebep... Tabii burada en çok müşkül durumda olan isim yine Petrova olacaktır sanırım. Zira Roland Garros'dan sonra burada da Sharapova'nın tarafına düştü. Bu defa 3. turda muhtemel bir eşleşme söz konusu ve bence yine Petrova turnuva dışı kalır. Sharapova-Azarenka maçı tam bir muamma...
Serena'nın tarafının da kolay olduğunu söylemek zor. İkinci turda ablasını birçok kez terleten Safarova ile eşleşmesi söz konusu. Safarova da şanssızlar listesine adını yazdırarak sürekli Willams familyasının karşısına çıkıyor, iyi de oynuyor ama... Burada dikkat çeken diğer isimleri, Pavlyuchenkova, Rybarikova, Hantuchova, Zheng ve tabii ki Laura Robson. İngilizler'in bu wonder kidi wild cardı ilk alanlardan biri, ve geçen yılın Junior şampiyonu. Boynu bükük duran Britanya tenisinin geleceği gözüyle bakılıyor kendisine. Katıldığı bu ilk önemli turnuvada ne yapacağı merak konusu.
Sanırım en iyisi oturup iki hafta boyunca turnuvanın tadını çıkartmak olacaktır. Maçların yayınını sadece D spor yapıyor. Hepinize keyifli turnuvalar ve iyi

1 yorum:

  1. Murray'in konuşmasını okudum da, çok iddialı konuşmuş.Final için hani,belki mi diyorum ama,nedense Murray'e karşı bir inancım yok.umarım beni yanıltır. Bayanlar konusunda bi karışık kafam,belki çeyrekde şekillenir.:)

    YanıtlaSil