26 Haziran 2009 Cuma

Tü-Kaka Demirören!

Mehmet Topuz transferi ülke sınırlarında vuku bulan onlarca hengameli transfer olayının bir kopyasıdır. Bu transfer mücadelesinin tek mağlubu var, o da Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören. Sakın yanlış anlaşılmasın, mağlubiyetinin sebebi Topuz transferinin olumsuz bitmiş olması değil, bu olumsuzluktan gerçekten kendi başarısızlığıymış gibi tepki toplayarak çıkmasıdır.

Bu transfer üzerine çok yazıldı çizildi hatta ben kendi namıma üzerine hiçbirşey yazmak istemediğimi söylemiştim hala da aynı şeyi savunuyorum. Sadece eklemek istediğim şu; kulübü değil futbolcuyu bağlamak ve formasını giymeye ikna etmek, parayı basıp kulübü ikna etmekten çok daha anlamlıdır. Dolayısıyla bu transferin "belli" nedenlerle Beşiktaş aleyhine sonuçlanmış olması hiçç bir şekilde Yıldırım Demirören'i bağlamaz. Dediğim gibi Topuz vakasını geçiyorum, zira konu bununla sınılı kalamıyor maalesef.

Basının "bir darbe de Nihat'tan" başlıklarıyla duyurduğu, üzerinde çok uğraşılan ama ilk etapta gerçekleştirilemeyen Kahveci transferi için, yine oklar başkanın üzerine dönmüştü. "Madem alamayacaktın neden İspanya'ya gittin", "Villareal başkanı açıkladı zaten herhengi bir görüşme olmamış", "ikinci transfer fiyaskosu", "Beşiktaşlı'nın başı önünde" gibi satır başlarıyla medya bir anda Beşiktaş başkanını yerden yere vurmaya başlayıp, Beşiktaş taraftarını başkanına karşı kışkırtmaya, ve başkanı küçük düşürmeye yeltendi.
Üçüncü fiyasko ise Gökhan Zan'ın Galatasaray'a gitmesiydi. Zira Kenan Öner'in unuttuğu varsayılan +1 yıllık opsiyonun uzatılmaması neticesinde Gökhan serbest kaldı, Beşiktaş'tan yıllık fahiş bir rakam istedi Beşiktaş bu parayı vermedi ve Gökhan yine fahiş bir rakamla Galatasaray'ın yolunu tuttu. Bedava gitmesine izin verildiği için yine Demirören beceriksiz, basiretsiz başkan sınıfına koyuldu.

Peki şimdi ne oldu? Söyleyeyim;

Başkan Nihat'la İzmir'de görüştü ve 3 saatte ikna etti. Basınımız bu ikna olayının önemini es geçtiler. Ee nede olsa silahlar gölgesinde belli kişiler eşliğinde alınıp gelinen Topuz transferi zoru başarmak adına daha önemliydi onlar için. "başkan aldı ve geldi" başlıkları Aziz Yıldırım hayranlığı ile süslenirken, Demirören'in futbol tarihimizin en önemli oyuncularından olan Nihat'ı tekrar İstanbul'a getirmesi sönük kalıyordu.



Ülke sınırlarında alınacak en iyi sol bek olan genç İsmail Köybaşı transfer edildi. Fakat transferin güzelliği değil, fiyatı hemen başlıklarda yer buldu. 6.5 milyon euroya malolan futbolcu için verilen paranın çokluğu veya gereksizliği... Sakat Hurmacı'nın 10 milyonu aşkın maliyetine kimse ses çıkarmadı "çıkaramadı". Aksine sakat olduğu haberleri hep sümen altı edildi.

Karşıyaka'nın ve Bank Asya'nın en umut veren genç sağ kanat oyuncusu Rıdvan Şimşek. Muhtemelen şu an 3 büyük takım arasında yapılmış olan en isabetli genç oyuncu transferi, 21 yaş altı milli takımının oyuncusu. Neredeyse satır aralarında duyuruldu transfer haberi...

Ve son olarak Matteo Ferrari Genoa'nın yıldız stoperi kadroya katılmak üzere.

Sonuç olarak görüyoruz ki bu ülkede bazı durumları değiştirmek için, iyi şeyler yapmak yetmez. Çünkü öyle olsaydı Yıldırım Demirören şu anda en çok konuşulan ve takdir edilen başkandı. Ya da yukarıda sayılan transferleri yapan kulüp Beşiktaş değil Fenerbahçe olsaydı koparılacak olan yaygara farklı olurdu.

Yıldırım Demirören'in bu derece eleştirilmesi, küçük düşürülmeye çalışılması, taraftarın önüne başarısız payesiyle atılması tek kelimeyle cinayettir. Kimileri 2000 kişiye imza töreni yaptırırken o 50.000 kişiye 2 kupanın töreni yaptırıyordu İnönü stadında! Bu bile aradaki farkın açık ıspatıdır...

5 yorum:

  1. Basınımızın klasik Beşiktaş'ı ve Beşiktaşlıları ezme politikası işte...

    YanıtlaSil
  2. Büyük Başkan Yıldırım Demirören.

    Umarım yıllarda Beşiktaş'ımızın başında kalır.

    YanıtlaSil
  3. yıldırım demirörenden süleyman seba olmasını beklemek zaten hata olur. beşiktaş taraftarı onu da bir şekilde el üstünde tutabiliyor sonuçta.

    YanıtlaSil
  4. aga sadece su fotografta yer alan jipte adam tasıma olayı bizde olsaydı tupcu simdide sofor oldu demezlermiydi.sadece basında deil bizim kendi aramızdada,eksibesiktasta falan... aziz alınca ne oldu gitti aldı geldi oldu.bizden baska herhangi bir takım 24 saatte 3 tane dort dortluk transfer yapsaydı ihya bizde yok parası suydu burası buydu oldu.yok adam 6.5 milyonmusta bilmem ne...adam bize lazımmı?evet lazım?adam iyi topcumu?evet iyi topcu?senin kadro yapın itibariyle o bolgeye turk oyuncu alman gerekiyomu?tartısmasız evet.peki yerine alınabilecek alternatif turk oyuncu varmı?hantal caglar ve solacıktan bozma canerden baska yok-ki onuda almak istesek bundan daha yuksek bi maliyet cıkıcaktı sanırım- o zaman ne yapsın adam antep daha ucuza bırakmıyosa.aynı elemanlar ernst geldigindede aynı muhabbetleri yapıyodu.yok nihatın kariyeri dususe gecmiste ya arkadas net onunde acar bakarsın.adam 3 sene oncede 0 cekmis bi sonraki sene 18 golunu atmıs takır takır ligde sonra euro 2008 de cakmıs sonra farklı bir yerinden sakatlanmıs ve bu seneyi bos gecmis.ama adam geri donus yapabiliyo demekki.yok olmaz sen adamı illa etiketle kariyeri dususte diye.neyse aga benim cok içliyim cok.yazılarına devam etmen dilegiyle...

    YanıtlaSil
  5. Kardeş kusura bakma ama sende baya bir Fener fobisi var. Yazdığın her olumsuz olayı Fenerden örneklemen ilginç.Silahların gölgesi derken Kayseride bağ evine kaçırılıp 20 kişiyle alıkonulan kimdi merak ettim şimdi.

    YanıtlaSil