Peki maç ne olur? Nasıl geçer? orası biraz sıkıntılı sanki. Ben açıkçası iki takımın hocasına da çok güvenemiyorum fakat tecrübe ile bu atmosferlere, bu maçlara fazlasıyla alışık olan Aragones'in çok daha sakin bir maç çıkaracağını düşünüyorum. Bülent'in işi bu anlamda daha zor, futbolcu olarak defalarca yaşadığı bu ortamı hoca olarak ilk defa yaşıyor, hep söylüyorum ikisi farklı işler, fakat Galatasaray'da durum bu anlamda biraz değişebilir çünkü Bülent'in Cevat hoca gibi bir mentörü var...
Bu sabah itibarıyla aldığım son kadro tahminlerine göre Lincoln bu akşam sahada olacak. Bu da Galatasaray ideal hücum gücüyle çıkıyor arenaya demek. Daha önce UEFA kupası münasebetiyle söylemiştim şimdi de TSL için söylüyorum: Galatasaray hücumundaki yeteneklere ve güce sahip başka bir takım yok bu ligde, Arda-Kewell-Lincoln-Baros inanılmaz bir dörtlü, Lincoln'ün de başkanla görüşmesinden sonra mental olarak düzeldiğine inanıyorum. Bu maç onun için gerçekten bir özür maçı olabilir, Galatasaray'ın sorunu zaten burada değil arka tarafta, özellikle defans bölgesinde Servet'in halen sakat oluşu ve Meira'nın gidişi ile o bölge çöktü, şu anda orası için Emre Aşık güdümlü türlü alternatifler düşünülüyor, fakat bugün kuvvetle muhtemel Mehmet Topal alacak o görevi. Yanlış hatırlamıyorsam Avrupa Şampiyonasında da oynamıştı o bölgede, ki bence bugün için alınmış çok olumlu bir karar, çünkü Mehmet müthiş mücadeleci bir oyuncu ve bu maçta bol bol ihtiyaç olacak o mücadeleye. Daha önceki Fenerbahçe maçlarında Alex markajlı orta saha oynayan Mehmet bu defa görevi son dönemlerin en formda orta saha ikililerinden biri olan Ayhan ve Barış'a devretmiş durumda... Bu verileri gözönüne alırsak Galatasaray derbiye tam anlamıyla hazır.
Dönelim Fenerbahçe'ye, herkes Alex'in sakatlığı ile ilgileniyor ama asıl yaşayacakları sorun Edu'nun yokluğundan sebeple müdafaada. Biraz önce yazdığım Galatasaray hücumları Önder'li Fenerbahçe savunmasını çok zorlayabilir. Özellikle Fenerbaçe'nin gizli hücum gücü dediğimiz Gökhan ve Carlos'un bindirmelerini bence bu maç izleyemeyeceğiz, zira biri Kewell diğeri Arda ile meşgul olmak durumunda ki bu bile yeterli mazerettir ileri çıkamamak için. Semih'in Alex yerine ilk 11 çıkmasını ben biraz yadırgadım açıkçası. Çünkü ne Semih'de ne de Guiza'da Alex özellikleri bulunmuyor, orta sahadan top alıp dağıtımını yapamazlar bunu yapabilecek yegane isim Deivid fakat o da kanatta görev alacak ve biraz önce bahsettiğim sebeple Gökhan Gönül desteğinden mahrum kalacak bu da ortaya yardım edemeyeceği anlamına gelir, Emre ve Selçuk ise görevdaşlarıyla uğraşacaklar bol bol. Dediğim gibi eğer gerçekse Semih'in ilk 11 çıkması çok lüks olmuş bu maç için. Ben Colin'li bir sağ kanadı ve Deivid'li bir orta saha+hücum karışımını tercih ederdim. Colin'in önemli maçlarda iyi performanslar çıkardığını hepimiz biliyoruz.
Bütün bunlar gözönüne alındığında Fenerbahçe'nin iki önemli kozu var, biri sol kanat, yani Uğur Boral diğeri de duran toplar. Birisi Allah aşkına diyip Uğur Boral'ı bu maç için motive etsin Fenerbahçe'nin kaderi gerçekten de elinde olabilir, Galatasaray'ın kağıt üzerinde en zayıf bölgesi sağ tarafı çünkü... Duran toplar ise tam bir maden Fenerbahçe için, Deivid, Guiza, Lugano ve özellikle de Semih ile alacakları hava toplarını iyi kullanabilme özelliği var Fener'in. Carlos'un füzelerini de atlamayalım tabii. iki yıl önceki sulu maçta Fenerbahçe'nin bu tip bir galibiyet aldığını hatırlayalım. Kulübenin yetersizliği sezon boyunca olduğu gibi bu maçta da büyük sorun Fenerbahçe için, zira ben baktığım zaman şu adam ikinci yarı girerse "Galatasaray" maçının kaderini değiştirir diyemem.
Tüm yazılanlara geri dönüp baktığımda bu maçta Galatasaray'ın çok az daha önde olduğunu düşünüyorum, her ne kadar Fenerbahçe fobileri olsa da Samiyen hobileri var ve seyirci desteği de onları ateşleyecek. "Ama derbileri favori kaybeder" sözünü hiç bir zaman unutmayalım. Eğer Fenerbahçe sakin olup maçı ikinci yarı ortalarına kadar berabere götürürse işte o zaman tüm dengeler sarı lacivertliler lehine değişecektir. Buna çok erken bir gol bulmalarını da ekleyebiliriz, zira yeterli bir panik sebebi Galatasaray için.
Her ne olursa olsun kaliteli bir aç izleyeceğimiz kesin, sinirler gerilebilir, kartlar havada uçuşabilir bunu da unutmamak lazım, hepsi futbolun içinde var. Ben berabere bitmesin en azından birisi lig mücadelesine devam etsin düşüncesindeyim...
Ben de berabere bitsin de 6 yıl aradan sonra bir lig şampiyonluğu görsek düşüncesindeyim :)
YanıtlaSilben de bu maçtan ne ölü ne yaralı çıkmaz, zira takımların ikisi de bu sene için hakkın rahmetine kavuşmuş durumda diyorum. Puan olarak ihtimalleri var gibi gözükse de, fiziksel, mental, arkadaşlık ortamı,inanç vb ne kadar araç varsa gerekli olan, ikisinde de bunların hiçbiri kalmamış durumda.Rahatlıkla Beşiktaş bu sene şampiyon diyebiliriz.Maça gelince, Fener nolursa olsun alamaz bu maçı.
YanıtlaSil