21 Nisan 2009 Salı

Serie A nerde, hani nerde?

Bazı yazılarımı yazarken gözümün gördüklerinden yola çıkmaya çalışıyorum, bazılarını ise yaşımızın ermemesinden mütevellit duyduklarımdan. Zira efsaneleri büyüklerden bol bol dinlemişliğimiz vaki...

Inter'in hafta sonu (bence) şampiyonluğunu ilan etmesiyle biraz hayal kırıklığı, biraz da üzüntü duydum açıkçası. Üzüntümün sebebi Inter'in şampiyonluğu değil (ha Mourinho'dan haz etmem o ayrı) Serie A'nın düştüğü bu zavallı görünüm ve benim de Premier Lig manyağı gençlere anlatabilecek kadar Lega Calcio efsanesi tecrübemin oluşmuş olması.

Evet belki nerdeee o eski günler diyecek kadar eski değil ama, milenyumun hemen öncesindeki 15 yıllık dilime dayanan bir hikaye Serie-A hikayesi. Trt-3'ün Avrupa'dan futbol jeneriğinde atılan rövaşataların birinin direğe diğerini ağlara gitmesini ve o jeneriğin müziğini hatırlayanlar bu yazıya daha kolay muvaffak olacaklardır.

Açık konuşmalıyım ilk hatırladığım efsane İtalyan takımı Maradona'lı Napoli idi. Aklımda daha ziyade kazandıkları Uefa kupası var Stadio San Paolo'da, hani o kupadan 1 yıl sonra Arjantin-İtalya maçına evsahipliği yapıp Çizme'yi ikiye bölen stat... Konu dışına çıkmadan devam edelim, Napoli sevgimiz Maradona'dan mütevellit iken Alemao, Careca, Ciro Ferrara ve De Napoli'yi asla unutmuyoruz. Müthiş kadro Milan'la girdiği amasız yarışı son haftalara kadar taşıyıp şampiyon oluyor. Napoli tarihinin en önemli günü sanırsam.
Hemen 90'ları başındaysa hayatımıza kolay kolay çıkmayacak Milan efsanesi girmekte. Gullit, Van Basten ve Rijkaard'lı kadroyu anlatmaya gerek yok, zira yemedikleri halt kalmadı Avrupa sathında... 90'ların ortasında ise yıldızlar topluluğu Juventus'un hegemonyası var hem Serie-A'da hem Avrupa kupalarında. Yine bu dönemin az biraz ötesine denk gelen bir Parma kadrosu var ki bugün Serie B'de olmasına ağıt yaktıracak cinsten: Sağ baştan sayarsak, Buffon, Benarrivo, Cannavaro, Fiore, Chiesa, Dino Baggio, Zola, Crespo, Sensini, Thuram, Veron ve Asprilla gibi yakın tarihin büyük yıldızlarını barındıran bir takımdı, bir Uefa kupası kazandılar bir Serie A şampiyonluğu kaybettiler kılpayı Juventus'a...
Belli takım ve belli kadrolarla sınırlandırmaktansa 90'lı yıllardaki genel görünüme baktığımızda İtalya ligi tüm yıldızların toplandığı yegane mecra idi. Ünlenen ya da ünlenmeye namzet her oyuncunun adı Serie A üyeleriyle geçerdi. Milan'dan Juve'den topçu almak kolay olmadığı gibi İtalyan futbolcular asla ülke dışına çıkmazlardı. 1994 Dünya Kupası kadrosunda yanlış hatırlamıyorsam İtalya dışında oynayan oyuncuları yoktu.














Avrupa kupalarına 10 yıl boyunca vurulan damga ise istatistikleri yerle bir edecek cinstendi. 1990-2000 yılları arasında oynanan toplam 10 Şampiyonlar Ligi finalinin 8'inde boy gösteren İtalyan kulüpleri bunların 4'ünde şampiyonluk yaşadılar. Uefa kupasında ise Avrupa kupasından ziyade Serie A mücadelesi vardı. 10 finalin 9'unda İtalyanlar boy gösterirken bu finalleri 4'ünde ise iki İtalyan takımı mücadele etti, muhtemelen yakalanması imkansıza yakın olan bu istatistiğe sahip Seria A, La Liga'yı özellikle de günümüz süper gücü Premier Lig'i çok çok geride bırakmıştı.

Bu süre zarfındaki lig mücadeleleri de dikkat çekici, 10 yıl boyunca 6 ayrı takımın(Napoli, Sampdoria, Milan, Juventus, Roma, Lazio) şampiyonluğuyla sonlanırken birçoğu da mücadeleyi son ana kadar sürdürmüş...

İşte o Serie A'dan bugünlere geldiğimizde yaşanılan bu menfii değişim, hem soru işaretleri hem de özlemle karışık hüzün yaratıyor üzerimizde. Aslında soru işaretlerinin cevapları çok zor değil, alaturka futbol tarzı benimseniyor İtalya'da, fakat belki hiç bi yerde karşılaşmadıkları derecede ciddi yaptırımlarla karşılaşıyor bu alaturka hareketler. Koca Juve 2. lige düşürülüyor. Milan'dan 10 puan siliniyor vs...
Meydan da haliyle Inter'e kalıyor, şampiyonluğu tekele alıyorlar, hatta haftalar önceden ilan edecek derecede de tad tuz bırakmıyorlar ağzımızda. Milan ve Juve'nin eksiliğinden faydalanabilecek başka delikanlı da çıkamıyor maalesef. Avrupa kupalarında baharı gören 2-3 takım da havluyu bırakıveriyor Premier Lig çocuklarının yanına. Elbette tek sebep bunlar değil, İngiltere ve İspanya'nın akıl almaz gelişimi de müşkül eden sebeplerden Serie A severleri.

Tüm bu nedenleri alt alta koyduğumuzda geriye çökmüş bir lig kaldı... Ne olursa olsun ben önümüzdeki sezonlardan bir nebze daha umutluyum, Milan ve Juve'nin sağlam atılımlarla Inter'i yakalayacağını Roma, Lazio, Genoa gibi takımların da bu üçlüye kafa tutacaklarını hissediyorum, en azından temenni ediyorum. Seria A ruhu geri gelsin!

1 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş, tespitlerin çok yerinde. Bende aynı şeyleri temenni ediyorum Seria A için. Ellerine sağlık...

    YanıtlaSil