16 Nisan 2009 Perşembe

Hiddink sağolsun!

Hiddink'de olmasa biz aklımızda Chelsea'yı sürekli alan parselleyen, kalabalık tuttuğu orta sahada rakibini presle boğan, buna mükabil az pozisyon üreten ve 1-0 'lık galibiyetlere abone bir takım olarak belleyecektik. Neyse ki değillermiş. Hiddink gelir gelmez gözümüzü açtı da biz de Chelsea'nın da gol atabilen bir takım olduğunu şu kısa ömrümüzde görebildik.

Liverpool maçından önce bir dost toplantısında maçı tartışırken Liverpool'un şansının sıfır olduğunu düşünüyordu herkes. "Chelsea'nın üç gol yediği nerde görülmüş" minvalli konuşmalar sürerken, bir arkadaşımız Chelsea'nın üç gol attığı nerde görülmüş? Diye bir soru sordu. Herkes sustu ve bir kaç saniye düşündü. Gerçekten de Chelsea'nın Liverpool gibi zorlu bir deplasmanda 3 gol bulması şaşırtıcı bir durumdu, en azından istatistiklere göre.


Fakat Hiddink bu! Tek forvetli Scolari sistemini geldiği gün devirip iki hatta üç forvetli, arkasından iki hücum ağırlıklı orta saha beslemeli sisteme döndü. Chelsea evindeki Cluj maçında dahi tek forvet klişesinden kurtulamamışken, Juventus deplasmanına çift forvetle çıkmaya başladı. Bu da bu sezon yegane hedef olan Şampiyonlar Ligi'nde ciddi bir patlama demek;
Scolari döneminde oynanan maçlarda 1.28 olan gol ortalaması Hiddink'le birlikte tam iki katına çıktı ve 2.5 oldu. Kabaca bir Hiddink-Scolari karşılaştırması yaparsak, Scolari'nin üzerinde direttiği ve her takımda uygulamaya çalıştığı tek forvetli bir sistem var. Bu sistem Portekiz'de başarılıydı çünkü forvetin hemen kenarlarında Christiano Ronaldo ve Nani gibi müthiş yetenekler vardı, fakat Scolari aynı sistemi Kalou, Malouda ve Joe Cole ile denemey çalıştı, sonuç da doğal olrak beklendiği gibi olmadı. Çünkü bu üç isim de hücuma o denli etki edemediler.

Hiddink ise çok alternatifli olan bir hoca, her takıma o takımın kriterlerine uygun format üretiyor ve o şekilde kullanıyor. Örneğin Rusya Milli Takımı ile Chelsea'nın şu an oynadığı şablon arasında çok fark var. Rusya daha defansif ve az hücum oyunculu sistemler denerken Chelsea'nın hali ortada.

Hiddink Chelsea için potansiyelleri var oynamalılar diyor. Bu açıklamanın üzerine gerçekten de öyle olduğunu düşündüm. Özellikle kıyıda köşede kalan Drogba'nın yeniden ortaya çıkmasına çok sevindim. Fakat herşey şu anda göründüğü gibi toz pembe değil, Hiddink döneminde yenen gol sayısında da bire artış söz konusu, eski sisteme göre defans anlayışının azalmasının buna sebep olduğunu biliyoruz, yenen gol artışının atılan gol artışına oranla düşük olması hep bir fazlası atılabiliyor anlamına geliyor fakat böyle devam edeceği anlamına da gelmemeli.


Hiddink sezon sonunda Chelsea'da kalmayacağını açıkladı, kesinlik payını bilmesek de böyle bir açıklama var. Bu, uzun soluklu planların yapılmayacağı anlamına geliyor takımda. Yani Şampiyonlar Ligi güdümlü bir mantalite demek. İşte tüm bu sebeplerden ötürü Barcelona-Chelsea maçının müthiş keyifli geçeceğine inanıyorum. Çünkü Chelsea yenilenen hücum silahlarıyla tüm gücünü bu maç için harcayacak...



Bu keyifli takım için Hiddink sağolsun demekten başka birşey gelmiyor aklıma.

3 yorum:

  1. Hiddink gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörlerden biri olmuştur benim gözümde. Fenerbahçe'nin "bu adam teknik direktör değil" deyip onu kovduğunu da unutmamak gerekir.

    YanıtlaSil
  2. öle diyosun da Hiddink Fenerbahçe'nin başındayken bu takım 6 yedi Aydın'dan :)

    YanıtlaSil
  3. O Fener'in beceriksizliği, adam ne yapsın :)

    YanıtlaSil